40 yıllık hayal gerçek oldu!
Dev ‘Buzdağı Projesi’ ile 40 yıllık bir hayal, 3 boyutlu gerçeğe dönüştürüldü! İşte detaylar…
3D yazılım teknolojilerinde önemli bir isim olan Dassault Systèmes ve National Geographic Film işbirliğiyle hazırlanan “Buzdağı Projesi” (Iceberg Project) belgesel filminin Türkiye gösterimi Dassault Systèmes Türkiye Satış Müdürleri Burak Süsoy ve Süleyman Müftüoğlu’nun yanı sıra iş ortakları ve müşterilerinin de katılımıyla İstanbul Astoria Cinebonus’ta yapıldı.
Su sıkıntısı yaşayan ülkelere buzdağlarını yüzdürerek temiz su taşımayı hedefleyen Fransız mühendis Georges Mougin’in 40 yıllık hayalinin ve çalışmalarının anlatıldığı belgesel filmde, Dassault Systèmes’in projeyi çarpıcı çözüm ve teknolojilerini kullanarak 3 boyutlu simülasyonlarla test etmesine yer veriliyor. Türkiye’de izleyiciyle buluşan belgesel filmde Kanada’nın Newfoundland kıyılarındaki dev buzdağlarının büyük römorkörlerle çekildiğini gösteren animasyonlarda, ağırlıkları 100 milyon tona ulaşan buzdağları uzun mesafeler boyunca minumum kayıpla taşınmaya çalışıyor.
Antarktika’da her yıl ağırlıkları 180 bin ile 30 milyon ton arasında değişen en az 40 bin buzdağı olduğu biliniyor. 30 milyon tonluk bir buzdağı 30 milyar litre içme suyu anlamına geliyor ki bu miktar 555 bin kişinin 1 yıllık içme suyu demek. Buzdağlarından içme suyu elde etme fikri yeni bir düşünce değil, 1970’lerden bu yana mühendisler ve araştırmacılar tarafından inceleniyor. Ancak o tarihlerde, bu dev buzdağlarını, erimeden ya da devrilip dev dalgalara yol açmadan kıtalararası yolculukla hareket ettirmenin mümkün olup olamayacağı öngörülemiyordu. Georges Mougin bu çarpıcı projesi üzerinde 1970’lerde çalışmaya başladı ancak Mougin’in projesinin ekolojik, finansal ve teknik yönden geçerliliğinin ispatlanması ancak 2009’da Dassault Systèmes’in teknoloji desteğiyle mümkün oldu.
7 milyon tonluk buzdağı, 141 günde Kanarya Adaları’na taşındı
Dassault Systemes’in simülasyonlarında 7 milyon ton ağırlığında, 163 metre derinliğinde, 236 metre uzunluğunda ve 189 metre genişliğinde sanal bir buzdağı kullanıldı. Her simülasyon yıl boyunca kaydedilen meteorolojik ve oşinografik veriler ışığında hazırlandı. Sanal simülasyonlarda rüzgar yönü ve gücü, deniz hareketleri ve sıcaklığı gibi veriler de kullanılarak gerçeğe en yakın ortamlar yaratıldı. Simülasyonlarda buzdağları römorkörler tarafından rüzgar gücünden yararlanılarak saatte 1.8 km hızla taşındı. Dassault Systemes’in 3 boyutlu simulasyonu sonucunda buzdağlarının Kanarya Adaları’na toplamda 141 günde taşınabileceği ve bu yolculukta buzdağlarının sadece yüzde 38’inin eriyeceği hesaplandı. Dassault Systèmes’in dev buzdağlarının büyük römorkörlerle çekilmesini gösteren 3 boyutlu animasyonları 0 bütçe ve 0 riskle hazırlandı. Oysa bu çalışma reel bir ortamda test edilseydi, projenin sadece test aşaması için yaklaşık 8 milyon euro’luk bütçe gerekiyordu.
Belgesel film gösterimi öncesinde bir konuşma yapan Dassault Systemes Ülke Satış Müdürü Burak Süsoy, Dassault Systèmes’in “İnovasyon Tutkusu” (Passion for Innovation) başlığı altında bir çok destek çalışması bulunduğunu, “Inovasyon Tutkusu” sponsorluk programında Dassault Systemes’in sunduğu teknolojilerle insanların hayallerini gerçekleştirmelerine destek olunduğunu söyledi. Bunlardan birinin de Buzdağı Projesi olduğunu söyleyen Süsoy sözlerine şöyle devam etti: “Dassault Systèmes Buzdağı Projesi’nde özel çözümleri ve teknolojileriyle yer alıyor. Georges Mougin’in 40 yıllık çalışmalarını CATIA, SIMULIA, DYMOLA ve 3DVIA isimli çözümlerimizden yararlanarak 3 boyutlu olarak modelleyip, simule ettik. Böylece milyonlarca tonluk bir buzdağını eritmeden Kanada’nın Newfoundland kıyılarından Kanarya Adaları’na sanal olarak taşıdık.”
“Bugün bile Mougin’in hayaline ‘imkansız’ diyecek milyonlarca insan çıkabilir. Oysa Dassault Systèmes olarak biz hiçbir projeyi ‘imkansız’ görmüyoruz. İşte bu nedenle Georges Mougin’in hayalini bir inovasyon projesi olarak ele alıp, gerçekleşme ihtimalini görmek istedik” diye konuşan Süsoy, “Buzdağı Projesi’nde Dassault Systèmes mühendisleri tarafından hava şartlarından, römorkörlerin çekme kuvvetine; taşınacak buzdağının şeklinden, rüzgarın kuvvetine kadar pek çok detay 3 boyutlu olarak modellendi, simule ve analiz edildi. Sahip olduğumuz ileri teknolojileri bu ilginç ve farklı projenin fizibilite çalışmalarını simüle etmek için kullandık” dedi.
Dassault Systèmes bünyesindeki uzman bir ekibin uzun süren çalışmaları sonucunda ortaya çıkan 3 boyutlu animasyonlarda, dev buzdağlarının büyük römorkörlerle çekilip çekilemeyeceği gösteriliyor. Filmde Georges Mougin hayalini kurduğu projenin dünyanın karşı karşıya olduğu susuzluğa bir çözüm olma ihtimali üzerinde duruluyor.
Suya alternatif üretmek mümkün değil
Günümüzde 1 milyardan fazla insan içme suyu kaynaklarına erişemiyor. Dünyada 2.5 milyar insan ise su arıtma sistemlerine sahip değil. Bu durum topraktan ürün alınamaması ve beslenme bozuklarıyla beraber hastalıklara yol açıyor. Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı rakamlara göre Avrupa nüfusunun yüzde 20’si su sıkıntısı yaşamaya başladı bile. Bu durumun 2050’de ‘mavi altın’ olarak adlandırılan su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle yeni bir dünya savaşına yol açması bekleniyor. Petrol ve gaz gibi, su da kaybolmakta olan bir kaynak ancak diğerlerinin aksine suya bir alternatif üretmek mümkün değil…
“Buzdağı Projesi” tanıtım filmine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.