Depremde ‘cep’ susmasın diye yedek üs kurdu
Turkcell, deprem, sel ve yangın gibi doğal felaketlere karşı bütün bilgi-işlem sistemini yedekledi.
Doğal afetlerde iletişimin kesilmemesi için 20 milyon dolar harcayan şirket, 16 bölgede üzerinde baz istasyonu bulunan 70 mobil araç ile 262 mobil konteyneri 24 saat hazır halde bekletiyor. Şirketin Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümünde deprem ve diğer doğal felaketlere karşı Turkcell’in yaptığı çalışmaları anlattı. Ankara’da kurulan ‘Acil Durum Merkezi’ndeki yedek sistemler ve yedeğin yedeği sistemler hakkında bilgi veren Terzioğlu, depremde iletişimin yeniden sağlanması için mobil araçlar ve konteyner kulelerin Türkiye’nin her yerinde hazır beklediğini kaydetti.
Terzioğlu, “Türkiye’nin çeşitli yerlerinde göreve hazır 70 mobil baz istasyonu aracı bekliyor. Bunlar felaket bölgesine en kısa sürede ulaşıp, haberleşmeyi sağlayacak. Ayrıca 262 adet, üzerinde baz istasyonu kulesi bulunan mobil konteynerler ve mobil santrallerimiz de hazır bekliyor. Deprem ve benzeri doğal afetlerde sistemi çalıştırmak, kesintisiz iletişimi sağlamak için yaklaşık 20 milyon dolarlık yatırım yaptık.” dedi. İlter Terzioğlu, Turkcell’in sadece Türkiye’de yaşanan doğal afetlere de değil, yurtdışında meydana gelen afetlerde de hizmet verdiğini bildirdi. 2003 yılında İran Bam depreminde, Ericsson Türkiye ile 24 saat içinde bölgeye 40 bin kişi kapasiteli ‘acil iletişim sistemi’ kurduklarını dile getiren Terzioğlu, “Bu depremde kurtarma çalışmalarının aksamaması için, ayrıca 3 mobil baz istasyonu, 10 jeneratör ve 1 uydu teçhizatı kurduk. Bu başarı bize 2004′te ‘En İyi Acil Durum Mobil Uygulaması’ ödülünü kazandırdı.” diye konuştu.
Turkcell’in 2009′da İstanbul’da yaşanan sel felaketinde de görev başında olduğunu hatırlatan Genel Müdür Yardımcısı, 7 bölgedeki bakım çözüm ortaklarının desteği ile 70 araç ekipman, 95 jeneratör ve 131 personel ile elektrik kesintilerine müdahale edildiğini aktardı. Turkcell’in 16 bölgede doğal afetlere karşı personelinin hazır olduğunu dile getirirken, araç gereçler kadar personelin sevk ve idaresinin de büyük önem taşıdığını belirtti. Terzioğlu, “1999 Marmara Depremi’nde personelin sevk ve idaresinin ne kadar önemli olduğunu gördük. En kötü senaryoya göre eylem planları hazırlandı. 1999 depreminden çıkardığımız dersler de planlarımızı etkiledi. Teçhizat yönünden sorun yaşamayız, ama personelin çalışması da gerekiyor. Bunun için sürekli tatbikat yapıyoruz.” açıklamasını yaptı.
ANKARA’NIN DEPREM RİSKİ AZ
Muhtemel bir depremde kesilen cep telefonu hizmetini en geç 3-4 saat içinde tekrar başlatabilecek durumda olduklarını anlatan İlter Terzioğlu, “Bu süreyi felaketin boyutları belirleyecek. Eğer yollar kapanmış, ulaşım sağlanamıyorsa süre uzar. Ulaşımda sorun yoksa zaten yarım saatte ekiplerimiz bölgeye ulaşmış olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu. Ankara’daki yedek sistemlerin başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’deki altyapıyı yedeklediğini ifade ederken, “Bu yatırım için Ankara’yı seçmemizin sebebi, bu bölgede deprem riskinin çok az olması. Diğeri ise Türkiye’nin merkezinde bulunması, ulaşım probleminin bulunmaması.” dedi.